“Zeki Müren de bizi görecek mi?” sorusu şu dönemimiz için geçerliliğini kaybetmiş bir sorudur. Sakın ola teknolojide ilerledik de vay efendim ışık hızında hd kalitesinde izliyoruz da o yüzden geçerliliğini kaybetmiş bir sorudur demeyin.

Hayır efendim hd kalitesinde hızlı izliyoruz elimizin altında odamızın en güzel duvarında monte edilmiş dev ekranda izliyoruz diye bu soru sorulmaz diye düşünmeyin. Çünkü biz televizyonu izlemiyoruz! Evet izlemiyor yaşıyoruz! A şahsını öz kızımızdan çok seviyor hatta ileri bile gidip B şahsını kendi ailemizle kıyaslıyoruz.

Evet kendimizi kaptırıyoruz. Oysaki bilinçsiz kullanılan her şey bir gün mutlaka tükenecek içimizdeki değerleri tüketecek.

‘Ben bilimsel verilere bakarım kardeşim’ dediğinizi duyar gibiyim. Buyurun bakalım:

• İnsan beyni gözlerimizi her kırpışımızda sağladığı nöronlar arasındaki etkileşim ile göz kırpmaya bağlı olarak doğru orantılı çalışır. Şimdi geliyoruz asıl bombaya insanlar en az televizyon izlerken gözlerini kırparlar bu da demek oluyor ki çok fazla televizyon başında durmamız beynimizi ciddi anlamda yorar.
• Televizyon ekranından çıkan zararlı ışınlar gözümüzü yormakla kalmayıp gözümüzün bozulmasına sebebiyet verir.
• Yaş sınırı koyulan programlarda sınır ihlalinde bulunulması durumunda psikolojik ve toplumsal sorunlar ortaya çıkar.

‘Peki ama hiç mi televizyon izlemeyeceğiz genel kültürümüz zayıf mı olsun dünyadan bi haber mi olalım?’ dediğinizi duyar gibiyim. Elbette ki televizyon izleyeceğiz. İzlememiz gerekir ancak zihin süzgecinden geçirerek…

Gelin kendimize bir program yapalım ve adını ‘Televizyon İzleme Adabı’ koyalım. İçeriğinde neler mi olsun?

• ‘Önce çocuklar’ ilkemizden hareketle akıllı işaretlerin bilincinde olalım ve bu işaretlere dikkat edelim ki ileride önüne geçilemeyen akılsız işaretler baş göstermesin.
• İkinci ilkemiz beden sağlığımız olsun ve gözlerimizi ve beynimizi düşünelim. Televizyonu mümkün olduğunca az izleyip öz izleyelim. İzlediğimiz programlara dikkat edelim ve televizyonu izlerken mümkün olduğunca uzaktan izleyelim.
• Televizyonun karşısında uyumak gibi zevkli hatalarımızdan taviz verelim.

Unutmayalım ki kumanda bizim elimizde.

Bu yazımızda siz değerli okurlarımıza televizyon seyrederken dikkat etmeniz gereken hususlar ile ilgili yardımcı olmaya çalışacağız. Öncelikle dizilerin magazin programlarının ve daha pek çok yayının izleyen kitlesi milyonları bulmaktadır. Ancak biz tv izleme seçeneğini hayatımızın merkezinde bulundurmamız gerekmektedir. Çünkü tv başında çok kalmanın insan sağlığına bir takım olumsuzlukları olmaktadır. Özellikle günün 2-3 saati buna zaman ayırmamızın yeterli olacağını belirtmek isteriz. Televizyon seyrederken mutlaka belirli bir mesafe olmamız gerektiği bilinen bir gerçektir.

Eğer yakın bir şekilde tv seyrediyorsak uzun vade de görme ile ilgili bir takım sorunlar ile karşılaşmamızın mümkün olduğunu belirtelim. Bu sebeple özellikle çocukların televizyondan en az 6 metre mesafe ile bu işlemi yapmalarını öneriyoruz. İkinci dikkat etmemiz gereken konu ise televizyonun ses ayarının makul düzeyde olması gerektiğidir. Aşırı bir şekilde sesle tv izlemek bir takım duyu problemleri yaşamamıza öncülük edebilir. Bu sebeple bu konuda da hassas bir tutum içerisinde olmamız gerektiğini belirtelim.

Tv izlerken mutlaka belirli bir yükseklikte bunu yapmalıyız. Çok alçak ya da aşırı yüksek yerde konumlandırılmış bir televizyon baş ve boyun ağrısı gibi nedenlere sebep olabilmektedir. Bu sebeple hassas bir şekilde üzerinde durulması gereken bir diğer konuda bu olmaktadır. Günün 8- 10 saati gibi büyük bir zaman dilimini televizyon seyretmeye ayırıyorsanız bunun da ciddi uyku düzensizliği halsizlik ve kilo alma gibi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmesinde önemli bir etkisi olduğunu söylemek isteriz. Sizde sağlıklı ve keyif içerisinde tv izlemek istiyorsanız bahsettiğimiz bu kriterlere özen göstermenizin son derece yararı olacağını belirtmek isteriz. Tüm ziyaretçilerimize sağlık ve keyif dolu bir hafta temenni ediyoruz.